Bugun...



ÇOCUKLARIMIZI HER TÜRLÜ BASKI, SÖMÜRÜ VE İSTİSMARDAN KORUMALIYIZ

Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu “Dünya Çocuk Hakları Günü” dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu.

facebook-paylas
Tarih: 20-11-2020 16:45

ÇOCUKLARIMIZI HER TÜRLÜ BASKI, SÖMÜRÜ VE İSTİSMARDAN KORUMALIYIZ

 Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu “Dünya Çocuk Hakları Günü”
dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu.

Açıklamada; “Savaşlarda can vermediği, şişme botlarda boğulmadığı, yurt
yangınlarında yitirilmediği, evlendirilmediği, evlerinde ve okullarında
dövülmediği, eğitimiyle ve geleceğiyle oynanmadığı, dilenmek ve çalışmak
zorunda kalmadığı, istismara uğrayan çocuklarda rıza aranmadığı bir ülke
istiyoruz” temennisinde bulunuldu.


Ülkemizin de içerisinde yer aldığı 191 ülke tarafından kabul edilmiş
olan BM Çocuk Hakları Sözleşmesine rağmen, dünyada birçok çocuk, ya
savaş ortasında ya da açlık sınırında, ekonomik yönden sömürülerek,
farklı şekillerde  istismar edilerek hayatını sürdürdüğüne işaret
edildi.

Açıklamada;  “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocuğun kişiliğinin tam ve
uyumlu olarak gelişebilmesi için, mutluluk, sevgi ve anlayış içindeki
bir aile ortamında yetişmesinin gerekliliği kabul edilmiştir. Aynı
sözleşmede, çocuğun toplumda bireysel gelişimini sürdürebilmesi için,
her yönüyle hazırlanmasının ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü,
özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliği
savunulmuştur.

Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde yer alan bu ilkelere rağmen, dünyanın
değişik yerlerinde süren savaşlarda, çocuklar, sağlık ve güvenlik sorunu
yaşamakta, sakat kalmakta, hayatlarını, ailelerini ve evlerini
kaybetmekte, mülteci olarak farklı ülkelere yerleşmek zorunda
bırakılmakta, böylece zorunlu olarak savaşın bir parçası olmaktadır.

UNICEF’in raporuna göre; bugün dünyada yaklaşık 50 milyon çocuk
köklerinden koparılmış mülteci durumundadır. Mülteci bir çocuğun okul
dışı kalma olasılığı, mülteci olmayan bir çocuğa göre beş kat daha
fazladır. Yanlarında kimsesi bulunmayan 100 binden fazla çocuk 78 ülkeye
sığınma başvurusunda bulunmuş, bu sayı her geçen gün katlanarak
artmaktadır. Yalnızca Suriye savaşında; hayatını kaybeden çocuk sayısı
15.000’in üstündedir.

Ailelerinden kötü emellerle değişik şekillerde koparılan ve sokağa terk
edilen çocuklar, her türlü istismara uğrayarak, suç çetelerine alet
olmakta ve kötü alışkanlıklar edinmektedirler. Yine milyonlarca çocuk
“çıraklık” adı altında ucuz işgücü olarak kullanılmakta ve çocuk
işçilerin her 10’nundan 8’i güvencesiz olarak çalıştırılmaya devam
edilmekte ve mesleki eğitimi adı altında çocuk işçilik yasal hale
getirilmektedir.
Ayrıca Adalet Bakanlığı yetkililerince yapılan açıklamalar
doğrultusunda, ülkemizde 16 yaşını doldurmadan aile kararı ile yasal
olmayan yoldan evlenmiş 3000 aile bulunmaktadır. Küçük çocukların cebir,
tehdit, hile dışında bir yolla “rızaen” cinsel ilişkiye girebileceğini
varsaymak, vahim bir yanılgıdır. Küçük çocukların böyle bir ilişkiye
rıza göstermeyeceği bilinen bir gerçektir. Çocuk yaşta evliliğin, cebir,
tehdit, hile dışında bir şekilde gerçekleştiğine inanmak büyük bir
hatadır.


Mağdur çocuğun varlığında, özellikle cinsel istismar suçunda, rızasının
hiçbir şekilde var kabul edilemeyeceği inancımızla, verilecek cezalarda
“rızanın” bir takdiri indirim nedeni olarak değerlendirilmesi, büyük bir
yaradır.

Yine Çocuk Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunan çocukların cinsel taciz,
tecavüz ve işkence yoluyla haksız fiillere maruz kaldıkları kamuoyuna
yansıyan bir gerçektir. Cezaevlerinde münferit de olsa bu tür fiillerin
gerçekleşmemesi için bütün önlemler alınmalı, Özgürlüğünden Yoksun
Bırakılmış Çocukların Korunmasına İlişkin Birleşmiş Milletler  “Havana
Kuralları” başta olmak üzere iç hukuk kurallarımızın uygulanmasında
işlerliğin sağlanması gerekmektedir.

Değinilen tüm bu sorunların etkisiyle, her geçen gün, daha fazla
çocuğumuzun suça sürüklenmekte olduğunu, ülkemizde Çocuk Koruma Kanunu
kapsamında çocuk yargılamasının yapıldığı Çocuk Mahkemelerinin ihtiyaç
sayısının artışında ve  Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi genelinde dosya
sayısının artışında da gözlemlemek mümkündür.

Bütün bu gelişmeler doğrultusunda bizler, çocuk haklarının gelişim
sürecinde ilgili her konuda ve içinde bulunduğumuz yargılama sürecinde
özellikle aksayan ve toplumsal, zihinsel dönüşümü gerektiren noktalarda
çalışmalarımızı sürdürerek katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle, çocuğun üstün yararı  ilkesinden hareketle, çocuklarımızın
her türlü kötülük ve sömürüden, baskı ve istismardan, ayrımcılıktan
uzak, uygun sağlık ve eğitim koşullarında gelişimlerini sürdürebilmeleri
için Adana Barosu olarak her tür çabayı göstereceğimizi beyan ederiz.

Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde Çocuk Hakları
Sözleşmesi’nin kabul edilmesinden bu yana her 20 Kasım’da bütün dünyada
kutlanan “Dünya Çocuk Hakları Günü”nün bütün çocuklar için ülkemizde ve
dünyada, özgürce yaşama ve sağlıklı gelişim olanaklarının hukuksal
güvencelerinin arttığı günler getirmesini diliyoruz.” ifadelerine yer
verildi.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ADANA YEREL Haberleri

HABER ARŞİVİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI